Çarşamba, Aralık 07, 2005

Aşk yeniden...

Sizce aynı kişiye iki kez âşık olunabilinir mi? Yâni bilinen terimle, aşk tazelemek?

İkincisi yine bir aşk mı olur, yoksa kaybedilen duyguların birazının geriye kazanılması bir yanılsama mı yaratır?

10 yorum:

Gamzeli dedi ki...

Belki bir an olunur ama ilk aşık olmana benzemez...

Gamzeli dedi ki...

Bencede anlamsız....Çünkü yaşamış ve bitmiş bir olay...tekrar beraber olursan eskisi gbi aynı heyecanı yaşayamassın...sana bir tad vermez...

ucusanlar dedi ki...

Arkadaşlar, bir insanı tekrar eski aşkına döndüren nedir? Onu da düşünmek lâzım.

Bir şeyler aramak için gitmişsindir, ama bulamamışsındır. Acaba o eski sâkin ve güvenli liman nasıldır? diye sorarsın. Hâlâ eskisi gibiyse ne âlâ.

Yoksa, mecburen kendine yeni limanlar aramak zorunda kalırsın...

Gamzeli dedi ki...

doğru haklısın ...

Narcis dedi ki...

iki insan 2 farkli dunya demek.Askda birlikde kurulan bir dunya demek.Biri burayi terkedip gitmisse geri donmesi icin beklemek yada yeniden o dunyaya geri donmek icin firsatlar yaratmak gereksiz.Geri donsede bu sadece aliskanlikdan baska bisi olmiyacak.Ask artik orda yok! sadece beraber yasayan 2 arkadas..iyi sanslar

ucusanlar dedi ki...

İnsanlar çoğu kez bir ilişkinin içindeyken de o ilişkiyi salt alışkanlık nedeniyle sürdürüyorlar. Kaçımız yalnızca aşka dayalı bir birliktelik içindeyiz?

Narcis dedi ki...

benim ask hakkinda fazla deneyimim yok ama ask hakkinda okuduklarim cok.. Birbirine asik 2 insan ask bittiginde ne yapar?ask bir tutkudur.celiskiler tutkuyu yaratir.Kadin negatif erkekde pozitifdir ve birbirini ceker..Daha sonra kadin erkege erkekde kadina baski uygulamaya ve kendine benzetmeye calisir.İki farkli insan bir anda ayni seylerden hoslanan ayni yasami paylasan 2 ayni insan haline gelir.Ask olur! Yanliszkalmamak icinde bu biten aska devam ederler..Neden insanlar yanliz kalmakdan korkarki?insanin kendini kesfetmesi icin kendi icine derin bir seyahat etmesi gerek buda ancak yanlizken olabilir.belkide kendini buldugunda aslinda kimseye ihtiyaci olmadigini anlayacaktir.iliski icin caba harcamak yerine yasami kaciriyorlar farkinda degiller bence..ask sacmalikdan baska bisi degil!

ucusanlar dedi ki...

Hayata nasıl baktığın çok önemli. Eğer öncelikle kendini keşfetmekse amacın, gerçekten de bir başkasına harcayacak enerjin olmayacaktır. Birlikte olmamak en iyisi olacaktır.

İdeal şartlarda bir ilişki, insanlar ancak kendiyle barışmayı biraz başarabildilerse mümkün olur. Aksi halde ilişkinin içindeyken bunu düzeltmek mümkün olmayacaktır. Çünkü bu sefer kendinin bambaşka taraflarınla da yüzleşeceksindir.

Tek başına hayata karşı -popüler deyimle- duruş kolaydır. Bir cemiyet içinde işler gittikçe zorlaşır. Eğer bırak aşkı, normalde gördüğün insanların sayısı da kısıtlıysa, bu bile senin kendinle ilgili yolculuğunun henüz bitmediğini gösterir.

Aşk'a sosyal taraftan bakıyorsun. Yalnızlık, teklik, çiftlik açısından. Bu da bir yöntem.

Aşk benim için niye gerekli biliyor musun? Yalnızca kendim için. Çünkü o sırada yüreğindeki kelebeklerin kanatlarını hissetmeyi, karşısında kekelemeyi, sıcak basmasını filân seviyorum.

Bencilce yani.

Narcis dedi ki...

bak simdi..asik olmak istediginde ne yaparsin?birileriyle tanismak icin firsatlar yaratirsi.Daha fazla sosyal olursun,gym e gidersin,bir cok klube uye olmaya calisirsin..cunku cevreni genisletme ihtiyaci hissedersin cevren genisledikce insanlarla tanisma firsatin artar..Bu arada kalbinin tum kapilarin aciktir.Herhangi bir insan bile asik olabilecek kadar acik..Cunku sen asik olma durumunda olmak istiyorsun.Karsindaki onemli degil.Sen askinda onu boyayabilirsin istedigin sekli verebilirsin..Ask yasiyorsun diyelim..kisa bir zaman sonra boyadigin hersey solmaya baslicak,onu tanima basladikca aslinda ona asik olmadigini sadece kendi yarattigin aska asik oldugunu anliyacaksin..Sonuc= ayrilik
Vakit kaybi,uzuntu,aliskanlik yaratmis olucaksin vs vs..
Bu tek basinada yapabilirsin! hayali bir ask yasarsin kabin ayni hislede dolabilir.
İstersen buna hayal demiyelim .ASK meditasyonu diyelim..

ucusanlar dedi ki...

Dediğin de olabilir ama ağzına bir peçete alıp, çiğnerken varsayalım ki bu bir çikolata demek gibi bir şey. Evet biraz demagoji ama bence bu fikri iyi açıklıyor.

Aslında tümü doğru, filin neresini tuttuğumuza bağlı.

Ben yine de teorinin çok farklı olduğunu, gerçeğin ise bambaşka olduğunu söylüyorum.

Aşk öyle bir şey ki, gerçek değeri, delikanlı yada 20'lerindeyken değil, daha geç yaşlarda farkediliyor. Aşığım abi, aşığım diye ortalıkta dolaşan bir sürü 30'lu, 40'lı eleman tanıyorum. Kadınlarda değil ama erkeklerde. Ve bunun için hayatlarında ciddi değişikler yapıyorlar.

Aşk öyle bir şey ki -demekki-, insanlar mutlaka arıyorlar ve bedelini ödemeye hazır hissediyorlar.

Aksi halde başka bir sebeple dağları delmek ya da kaf dağındaki ejdarha ile boğuşmak mümkün mü? Başka bir motivatör bulunabilir mi -efsane bile olsa- bir insana bunları yaptırmaya?

El özet, (kuşların çinko damı gagalama sorunsalı) aşkı yadsımayalım, arayalım, bulalım, koruyalım, şefkat gösterelim annem...

(Belki bir gün ben de gamzeli gibi kısa notlar yazmayı öğrenirim!)