Salı, Mart 07, 2006

Aldatmak üzerine

İddialı bir şey söyliyeceğim. Hemen savunmaya geçmeyin. Bir tez bu, tartışalım...

Evli bir çift düşünün. Nedir en büyük günah? Aldatma değil mi? Nedir sonucu? Boşanma değil mi?

Niye peki? Çünkü programımız öyle. Ama öyle çiftler var ki, ilişkileri tamamen kötü değil, bazı aksayan taraflar var. Ya da bir tarafın bazı geçici hevesleri var. Eğer yakalandı mı, gitti bütün her şey çöpe, tam anlamıyla yıkım bekliyor sizi hayatta.

Peki eğer bir sapıklık yoksa ortada, niye taraflar bu tarz eğlence peşinde koşuyor? Karısından/kocasından memnun ama gururu okşansın istiyor, daha iyi bir seks istiyor, daha farklı bir seks istiyor, heyecan istiyor... İstiyor bir şeyler. Bunları tatmin etmeden ölüp gitmekten korkuyor. Denemekten ne çıkar diyor. Bazen belki bir flört seviyesinde kalıyor, bazen sonuna kadar gidiyor.

Millet tepkiseldir Hülya Avşar'a. Sanatını bilmem ama evliliğe bakışı benim düşüncelerime çok paralel. Bakar mısınız örneğin şu habere?

İddiam şu ki, evlilikler bu tarz nedenlerden dolayı bitmemeli, insanlar bu türdeki ihtiyaçlarını doyurmalı ve evlerine dönüp normal ilişkilerine devam etmeli. Diyorum ki her çift aldatmalı!

Aksi halde, boşanacaksın ve aslında sevdiğin kişinin sana haksızlık ettiğini düşünüp ondan nefret edeceksin, belki de o hala seni seviyorken. Çoluk çocuğu perişan ve anne/babasız yetiştireceksin. Hayatı tek başına göğüslemek zorunda kalacaksın. vs vs.

Ya da olmaz, öyle şey yapamam eşime diyecek, tüm duygularını bastıracak ve ruh sağlığın bozuk olarak yaşayacaksın. En küçük sorundan dolayı eşini suçlayacak, aslında nasıl bambaşka bir hayat yaşayabileceğini hayal edeceksin. Yaşlanınca, tüm o istediklerini nasıl da yaşayamadığını düşüneceksin. Uğruna her şeyden vazgeçtiğin çocukların başka yerlerde, kendi hayatlarını yaşarken, sen kendi küçük köşende bunları geçireceksin aklından.

Kimse gelip sana teşekkür etmeyecek... Kendi hesaplaşmanla başbaşa kalacaksın...

İyiysen, kendini iknâ edeceksin doğru yaptığına...

Yoksa bir iç sızısı ile bitireceksin ömrünü...

6 yorum:

Gamzeli dedi ki...

hadi bakalım senide ebeledim ...Sorularımı cevapla bakalım sitende :)

ece dedi ki...

PEKİ EVLİ MİSİN BİLMİYORUM AMA DİYELİM Kİ EVLİSİN VE EŞİN SENİ ALDATTI..SEN DE ONU ALDATIYOSUN BAŞKASIYLA..

ALDATMAK NE DEMEK VE ASLINDA NE SAÇMA BİR KELİME HER NEYSE..

ÇOCUKLARINIZ DA VARKEN AYNI YATAĞA BAŞINI KOYARKEN NE HİSSEDECEKSİN ?

PEKİ O ZAMAN İÇİN İÇİNİ YEMEYECEK Mİ ?

ucusanlar dedi ki...

Ece'cim, tabii ki yiyecek. Ben burada aldatma olayına yasal bir zemin hazırlamaya çalışmıyorum ki!

İdeal olan tabîi ki eşlerin hiç de bu eyleme girişmemeleri.

Ama insan öyle karmaşık bir yaratık ki, mâalesef duyguları ve düşünceleri çok uzun süre sâbit kalamıyor. Sen değişiyorsun, eşin değişiyor, ilişkiniz değişiyor.

Benim reçetem ancak hasta ilişkilere devâ olabilir.

Yoksa, sence olan biten hiç bir şeyden haberi olmayan o çocuk, yatakta bir tek annesine sarılarak yatsa daha mı mutlu uyur dersin?

ece dedi ki...

(Yasal bir zemin değil tabii..Sizin düşünceleriniz bunlar..Ve bunlar da benim yorumum...)

Diyorsunuz ki "İdeal olan tabîi ki eşlerin hiç de bu eyleme girişmemeleri."
"Benim reçetem ancak hasta ilişkilere devâ olabilir."

Ama bu size aykırı anladığım kadarıyla..
Sizce "her çift aldatmalı"..çünkü...

Ve ben de diyorum ki her erkek başka bir kadını düşünür mutlaka..
Zaten erkeklerde bu potansiyel vardır..
Bu düşüncenizi doğal karşılıyorum o yüzden..Sizin açınızdan..

Bir de korktuğunuz şey bu mu ?
Bunları tatmin etmeden ölüp gitmek..
Garip...

"Bence kadın da adam da kendini sadece çocuğuna adamamalı...
Kendilerinin ayrı bir hayatı olduğunu unutmamalı..
Kendilerinden vazgeçmemeli..
Erkekler eşlerini çocuk olduktan sonra sadece o artık çocuğumun annesi olarak görmemeli..
Kadınlar kendilerini salmamalı..
Ve erkeklerin kulu kölesi olmamalı.."
Ama hep böyle oluyor sanki...

Biraz kopukluk olmalı belki de arada..
Hep beraber yaşamak sıkıcı olabilir..
Özletmeli..

*Çocuklar..Daha mutlu uyumaz elbette..
Haklısınız aslında bu konuda..

Ama laçka bir yaşam daha kötü görünüyor gözüme..

İyi bir dost da olabiliyorsanız güzel eşinizle..Devam etmek için bir sebep..
Ama paylaşacak hiçbir şey kalmadığında çocuk dışında bitmeli bence..Çünkü birlikte yaşamda işkence halini alabilir...
Siz bitirmezseniz zaten çevre bitirir..Dışarıdan gelen tepkiler..

Belki de bunları konuşmam için çok erkendir bilmem..
Hayat bu...Fikirler de uçuşuyor insanın aklında...

Ama sizin de fikrinize saygım var tabii ki..

ucusanlar dedi ki...

Ece'cim, çok iyi yakalamışsın aslında. Teşekkürler. Fikrim ve zikrim farklı olmuş.

Temelde hasta ilişkilerden bahsetmek istemiştim aslında. Ama ana yazıdaki her çift aldatmalı doğru olmuyor bu bağlamda. Haklısın.

"Her" erkek başka bir kadını düşünmez aslında. Tatmin edilmemiş ihtiyaçlar varsa ancak insan başka kadını/erkeği ister. Ne tanıdığım erkekler var, gözü karısından başkasını görmez. Ama yaftanın gelip de erkeğin yakasına yapışması da rahatsız eder beni. Erkekler pek sever övünmeyi, bu nedenle adı çıkmıştır çapkına. Bu yaşam bana kadınların da en az erkekler kadar bu hayatı yaşadıklarını gösterdi. Tek fark, gizlice. Yani temelde erkeği değil, insanı tartışmalı. Sence insanoğlu monogam mıdır?

Haklısın, bir evlilik yalnızca çocuk nedeniyle sürmemeli. Hele kavga varsa. Ama öyle ilişkiler var ki, aslında olaylar çok da ters gitmiyorsa. Bazı hevesler var ya da yatakta anlaşamamazlık filân varsa... Ben bu ilişkileri anlatmaya çalışıyorum aslında. Yoksa, hepimiz bir JR ve Sue Allen olalım demiyorum.

Ama tabii ki sen çok kadınsı taraftan bakıyorsun. Yorumlarından aslında sorun çıkartanın hep erkek olduğunu okuyorum. Ama Engin Geçtan'ın İnsan Olmak kitabında da bahsettiği gibi, temel sorun kadınların çocuklarıyla kurduğu ikiz kenar üçgende, erkeği hep uzak köşe olarak pozisyonlandırmaları, aslında bir eşkenar üçgen kurmaları gerekirken.

Konular çok uzun, bir blog yorumu yetmez. Ama tam da dediğim nedenden dolayı, yani iyi bir dost olabildiysen eşinle, ne olursa olsun bırakmamalısın onu.

ece dedi ki...

Tabii öyle kadınlar da vardır (Sizin çevrenizde böyle kadınlar daha çoğunluktadır belki de...)ama düşünecek olursak erkeklerin daha fazla olduğu bir gerçektir..
Toplumun bakışı kadını kınar..Adlar takar ama erkekler ne yapsa aferindir..Gene başka bir kadındır ona bunu yaptıran...
Ben feminist değilim ..Yanlış anlaşılmasın..Kadınlarda da var hata..Sorun çıkartan erkekler demiyorum..
Toplum diyorum..

Monogam..
Yapı itibariyle olmayabilir..
Ama belirli kurallar,belirli sınırlar var hayatta..

Ve gördüğümüz nice boş hayat var..Bunlarla dopdolu..

Ben monogamiye inanıyorum en azından..

Çok güzel bir açıklama ..Katılıyorum size..
Çok büyük hata bu..İkizkenar üçgen..
Bence de eşkenar bir üçgen kurulmalı..

Son cümleye de tik koydum..